Havaların soğuması ile birlikte bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan mevsimlerin ani ve sert değişimleri ve buna bağlı olarak viral enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasının önüne geçilmesi için bağışıklık sisteminin güçlenmesi gerekiyor.
Bu durumun viral enfeksiyonlara yakalanma riskinin artması anlamına geldiğini www.kutahyanınsesi.com haber sitesine ifade eden Dyt. Ayşe Kuş Vural bağışıklık sisteminin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve onun güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri anlattı.
Bağışıklık sistemi nedir?
Bağışıklık sistemini anlatan Diyetisyen Kuş Vural, “Bağışıklık sistemi, vücudu zararlı bakterilere ve enfeksiyonlara karşı korumak için değişik organlarda bulunan bir doku ve hücreler düzenidir. Bağışıklık sisteminin %70’i bağırsaklardadır. Bağışıklık sistemi vücudumuzun savunma sistemidir. Vücudumuza dışarıdan giren zararlı mikroorganizmalarla savaşır ve bizi hastalıklara karşı korur. Biz fark etmesek de gün içinde bağışıklık sistemimiz durmadan çalışır. Ancak bazı durumlarda bizim desteğimize ihtiyaç duyabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve vücut direncini artırmak hastalıklara yakalanma riskini düşürür.” dedi.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için neler yapabiliriz?
“Yeterli ve dengeli beslenmeliyiz;”
Bağışıklık sistemi için beslenmenin önemine değinen Ayşe Kuş Vural, “Bağışıklık sisteminin zayıflamasındaki sebepler arasında besin yetersizliği gelir bu nedenle güçlü bir bağışıklık sisteminin temellerinde en önemlisi yeterli ve dengeli beslenmektir. Bağışıklık sistemi karmaşık bir yapıya sahiptir ve onu güçlendirmenin mucizevi bir yolu yoktur. Sadece vitamin ve mineral bakımından zengin bir beslenme programı uygulamak güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olamazsınız. Çünkü sistemin güçlü olması alınan protein miktarına, esansiyel yağ asitlerine, karbonhidrata, yani dengeli beslenmeye de bağlıdır. Yani yeterli protein tüketmezseniz, vücudunuz enfeksiyonlara karşı zayıf kalabilir. Bu nedenle bağışıklığı güçlendirmek için bazı yiyeceklere yönelmek yerine kendinize dengeli bir beslenme programı oluşturmalısınız.” diye konuştu.
“Vitamin ve mineraller bağışıklık sisteminin en önemli destekleyicileridir;”
Vitaminlerin besin değerlerine vurgu yapan Dyt. Ayşe Kuş Vural, “Vitamin ve mineraller dengeli beslenmenin bir parçası olduklarında bağışıklık sisteminin en önemli destekleyicilerindendir. C vitamini ve E vitamini vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasına destek olan çok güçlü antioksidanlarındandır. Portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi kış meyveleri, Ispanak, dolmalık biber, Brüksel lahanası C vitamini kaynağı besinler arasındadır. Ana yemeklerimizde ve ara öğünlerimizde mutlaka öğünlerimize eklemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“Probiyotikler, prebiyotikler ve sinbiyotikler bu üçlüye dikkat!”
Hastalık riskinin düşmesi için neler yapılması gerektiğini bilimsel dille de açıklayan Kuş Vural, “Vücudumuzu zararlı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan bu yararlı bakteriler bağışıklığı da güçlendiriyor. Özellikle vücut direncinin kırıldığı mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek adına probiyotik içeren besinlerin tüketimi önem kazanıyor. Dengeli bir bağırsak mikrobiyotası, sağlık için kritik öneme sahiptir. Bozulmuş bir bağırsak mikrobiyota yapısı hastalıkların oluşumuna katkı sağlar. Probiyotikler, prebiyotikler ve sinbiyotikler ile bağırsak mikrobiyotasını hedeflemek, potansiyel olarak bağışıklık sistemini güçlendirebilir aynı zaman da hastalık riskini düşürebilir. Yoğurt, kefir, lahana turşusu diyetinize rahatlıkla ekleyebileceğiniz probiyotiklerdendir.” şeklinde açıklamada bulundu.
“Omega 3 Kaynakları;”
Kış aylarının vazgeçilmez besini olan balığın tüketimi konusunda da uyarıda bulunan Kuş Vural, “Omega-3 yağ asitleri insan metabolizması için çok önemlidir. Çalışmalar Omega-3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve inflamatuar süreçleri azalttığını göstermiştir. Hücre zarının yapı taşı olarak kullanılan yağ asitleridir ve çeşitli hormonların üretimi için de gereklidir. Vücut, Omega-3 yağ asitlerini kendi üretemez bu nedenle besinler yoluyla alınması gerekmektedir. Sardalya, hamsi, somon ve uskumru gibi yağlı balıklarda ve deniz ürünlerinde bol miktarda bulunur. Ceviz, keten tohumu, avokado ve semizotu omega-3 için iyi kaynaklardır.” dedi.
“Su bizim için vazgeçilmezdir;”
Su hayattır, hayatta su parolasının kış öncesinde daha çok şiar edinilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Ayşe Kuş Vural, “Vücuttaki tüm besinleri ve atıkları kan ve lenf sıvıları yoluyla taşıyan bir çözücü olan su, immün sistem için vazgeçilmezdir. Bu yüzden mevsim geçişi döneminde su tüketimini ihmal etmeyin.” ifadelerini aktardı.
Basılı ve dijital abonelikleriniz için: 0.274.333 43 36’yı arayabilir, kutahyapostasigazetesi@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.